Amerika’daki araştırmalara göre, perimenopoz ve menopozdaki kadınlarda, östrojen düşüklüğü Uyku Apne riskini arttırıyor.
Büyük olasılıkla: Çok az uykuya geçme
En kötü senaryo: Uyku apnesi, uykusuzluk
Ulusal Uyku Vakfı’na göre, 26-54 yaşları arasındaki yetişkinler, bir gece ortalama yedi ila dokuz saat uykuya ihtiyaç duyuyorlar. Birçok Amerikalı yeterince dinlenmemektedir, ancak kadınlar uykuya dalmak ve daha sonra uykuda kalma konusunda daha fazla zorlanmaktadırlar.
Uykusuzluğumuzun bir kısmını hormonlardaki değişimle suçlayabiliriz. Uyku Tıp Akademisi Yönetim Kurulu üyesi, Uyku tıbbı uzmanı Dr. Ilene Rosen: “Bazen menstrüel, gebelik ve özellikle perimenopoz ve menopozda hormonal değişikliklerle uyku sorunları ortaya çıkabilir.” diyor.
Obstrüktif Uyku Apnesi, daha ciddi bir uyku problemi, üst solunum yolunun kapanması nedeniyle uyku sırasında solunumun durması şeklinde ortaya çıkar.
Perimenopozdan ve menopozdan önce, yüksek seviyelerde östrojen ve progesteron üst hava yolunu korumaya yardımcı olur.
Pennsylvania Üniversitesi, Perelman Tıp Fakültesi, klinik tıp bölümünden doçent olan Rosen, “Ancak bu hormonlar dalgalanmaya başladıkça veya çok düşük seviyelere düştüğünde, kadınlarda daha yüksek uyku apnesi görülüyor” dedi.
Tedavi edilmediğinde uyku apnesi yüksek tansiyon, kalp rahatsızlığı, inme, depresyon, araba kazaları ve diğer sorunlara neden olabilir.
Risk faktörleri, küçük çene (kadınlarda yaygın), bazı ilaçların kullanımı, obezite ve alkoldur.
Ne zaman kendinizden şüphelenmelisiniz: Uykusuz geceler artmışsa (özellikle stres yoğunlaşmışsa) ve özellikle uykusuzluk birkaç haftadan uzun sürerse mutlaka doktorunuza başvurun. Bu durumu takip etmek önemlidir. Bazen yatmadan önce yedikleriniz veya içtikleriniz uykunuzu bölebilir, kaçırabilir.
Rosen’e göre, yaşam tarzı değişiklikleri ve gevşeme eğitimleri gibi tıbbi olmayan yaklaşımlar bu sıkıntıların azalmasına yardımcı oluyor.
Add comment