Konsantratör hakkında bilgi vermeye başlamadan önce, oksijen hakkında bilgilerimizi tekrar gözden geçirelim.
Oksijen
Oksijen gazı kimyasal elementler arasında dünyada en çok bulunan element olduğu halde, uzun yıllar kimyacıların gözünden kaçmış; renksiz, kokusuz ve tatsız bir gazdır. İlk defa 1774 yılında J. Priestley tarafından, cıva oksidin ısıtılması ile elde edilmiştir.
Atmosfer, hacim olarak % 21, ağırlıkça % 23,2 oksijen ihtiva eder. Su, ağırlıkça % 88,8 oksijen bulundurur. Yer kabuğunun ise % 50’sini teşkil eder.
Canlılar İçin Oksijenin Önemi
Oksijen çoğu canlıların yaşamını sürdürebilmesinde çok önemli rolü olan bir maddedir.
Gelişmiş canlılarda aerobik (oksijene bağlı) metabolizma enerji kaynaklarının en verimli şekilde kullanılmasını sağlar. Aerobik metabolizmanın son maddesi karbondioksittir.
Canlılarda Oksijen Eksikliği
Oksijenin bulunamadığı durumlarda kanda oksijen basıncı düşer. Hipoksi adı verilen bu durumda anaerob (oksijensiz) metabolizma devreye girer ve geçici olarak enerji üretimini sağlar. Adeta elektrik kesilmesinde devreye giren bir jeneratör gibi oksijensiz metabolizma da sadece geçici bir süre “idare etmek” ve işlevlerin devamını sağlamak için tasarlanmıştır.
Anaerob metabolizma enerji kaynağının en verimsiz kullanılmasına yol açmasının yanı sıra son madde olarak laktik asit üretimiyle sonuçlanır. Anaerob metabolizma uzun süre devam ettiğinde giderek biriken laktik asit, ortamın pH değerinin asit hale gelmesine neden olur. Buna metabolik asidoz adı verilir. Anaerob metabolizma bebeğin başta beyin olmak üzere organlarını geri dönüşümsüz bir şekilde etkileyebilir.
Metabolik asidoz belli bir dereceye kadar çeşitli tamponlama mekanizmaları tarafından geri döndürülmeye çalışılır. Tamponlama mekanizmaları yetersiz kaldığında asitleşen ortam hücresel işlevlerin bozulmasına ve hücrenin ölümüne yol açar. Beyin oksijensizlikten ilk ve en çok etkilenen organdır.
Oksijen Konsantratörü
Oksijen konsantratörleri, soluduğumuz havadaki oksijeni ve nitrojeni (azotu), moleküler elek (molecular sieve) sisteminden geçirerek ayırır, böylece tıbbi amaçlı kullanılabilecek % 90 – 95 yoğunlukta oksijen gazı üretir. Bu işlemi sürekli hale getirerek kesintisiz oksijen akışı sağlar.
Atmosferdeki soluduğumuz havada % 21 oksijen (O2), % 78 azot (N2), % 0,9 argon (Ar) ve % 0,1 oranında diğer gazlar bulunmaktadır. Oksijen gazını ortam havasından ayırmanın en ekonomik yolu PSA (moleküler elek) teknolojisidir. Bu teknoloji oksijen konsantratörlerinin de ekonomik olmasını sağlamaktadır.
Add comment